BİTKİLERDE AŞIRI AZOT KULLANIMI VE ZARARLARI
BİTKİLERDE AŞIRI AZOT KULLANIMI VE ZARARLARI
Azot bitki ve diğer canlıların esas elementidir.Karbon,oksijen ve hidrojen gibi hayati elementlerle birleşerek Amino asitleri,proteinleri,hücre ve hücrenin protoplazma ve çe-kirdeğini meydana getirdiğinden ,nasıl hücresiz “canlı” düşünülemezse “Azotsuz” da her-hangi bir hayat düşünülemez.
Bitkiler için yaşamsal öneme sahip olan azot,bitkiler tarafından nitrat (NO3) ve amonyum (NH4) iyonları şeklinde alınır.Bitkilerin büyümesi ve daha fazla mahsül,muhtemelen diğer herhangi bir elementten ziyade azot noksanlığı ile sınırlandırılmıştır.Bu durum ülkemiz çiftçileri tarafından da anlaşılmış ve çiftçilerimiz bol miktarda azotlu gübre kullanmaya başlamışlardır.Halen ülkemizde en çok kullanılan ticari gübre azotlu gübrelerdir.Sulanabilir arazilerin artması,sulama imkanlarının gelişmesi, etkilerinin hemen görülmesi gibi sebepler azotlu gübrelerin kullanımını artır-mış,hatta bir çok yörelerimizde ve özellikle bazı bitkiler için,azotlu gübreler “israf” sevi-yesinde kullanılır olmuştur.Gereğinden fazla kullanılan gübre,hem çiftçilerimizin hemdedevletimizin zararına olmaktadır.Özellikle azotlu gübrelerin etkin bir şekilde kullanılması
bu gübrelerin bütün özelliklerinin kullanan üretici ve kullandıracak olan teknik elemanlar tarafından bilinmesi ile mümkündür.Bitkilerin iyi ve tam olarak beslenmeleri hayvanlar ve insanlar için gereklidir.Bitkilerin doğru ve uygun bir şekilde beslenmesi,Türkiye gibi nüfusunun büyük bir kısmının tarımla uğraştığı ülkelerde daha da önem kazanmaktadır.Gübreler tekniğine uygun bir şekilde kullanıldığında, daha fazla ürün alınırken,tekniğine uygun olmıyan bir gübreleme ise,önemli miktarlarda gübrenin,
dolayısıyla buna verilecek paranın zayi olmasına neden olabilir.Mesela,Amonyaklı gübrelerle “doğru” yapılmıyan bir gübreleme,uygulanan amonyağın % 15-25 miktarının
uçarak kaybolmasına sebep olabilir.Amonyum adsorbsiyon ve fiksasyonu nedeniyle toprakta NH4+ mobilitesi NO3 -‘ a göre çok azdır.Bu nedenle amonyuma görenitratın topraktan yıkanması çok fazladır.Genelde drenaj sularında NH4 +’a göre NO3- ‘ ün yaklaşık 100 kat fazla olması yıkanma olgusuna dayanılarak açıklanmıştır(Williams 1970).
Asit tepkimeli topraklar dışında öteki tarım topraklarının toprak çözeltilerinde nitrat konsantrasyonu amonyum konsantrasyonuna göre çok yüksektir.Sulama suları ve aşırı yağışlarla gübreler topraktan ve kök bölgesinden yıkanarak yer altı sularına,nehirlere ve
diğer yer altı kaynaklarına taşınmaktadır.Böylece çevre kirliliği oluşmaktadır.Baker’ a atfen Özbek’ in bildirdiğine göre;ABD’ de tarım arazisinden her yıl tahminen,250,000 ton azot yıkanarak topraktan uzaklaşmaktadır.Azotlu gübrelerin uygulamasından hemen sonra yapılan sık ve aşırı sulamalar, uygulana azotun bitki kök bölgesinden uzaklaşmasına neden olur.Dolayısıyla hem azot kaybı olmaktadır hemde yaraltı suları
kirlenmektedir.Azotlu gübreler yine yanlış bir şekilde uygulandığı zaman gaz halinde kayıplar söz konusu olur.Uygulanan üreden meydana gelen amonyak kaybını gösterebiliriz.
AZOTUN BİTKİLERİN KARBONHİDRAT İÇERİKLERİNE ETKİSİ
Gelişme ortamına uygulanan azot miktarındaki artışa bağlı olarak bitkilerde karbonhidrat içeriği azalır.Diğer ifadeyle karbonhidrat-azot dengesi bozulur.Gereğinden fazla azot,bitkilerde şeker sentezini olumsuz şekilde etkiler..Bu durum özellikle şeker pancarı için önemlidir.Bitkide amidlerin birikimi şeker akstraksiyonunun azalmasına neden olur.Çünkü bir kısım alfa – amino azotu 11 kısım şekeri bağlayarak kristalizasyonu önler.Gereğinden fazla azotun şeker içeriği üzerine olumsuz etkisi ( Çizelge-1) ‘ de gösterilmiştir.(Black,1968)
N miktarı ( kğ/ha) | Pancar miktarı (ton/ha) | Pancarın sakaroz içeriği( %) |
0 90 180 269 | 46 54 59 61 | 18 17 16 15 |
Azot, şeker pancarında kalite yönünden büyük önem taşımaktadır.Yapılan araştırmalar şeker pancarı tarımında gelişme döneminin başlarında ortamda bol miktarda azotun bulunmasının ve gelişme döneminin sonlarına doğru ise ortamda olabildiğince az azot bulunmasının yararlı olduğunu göstermiştir (Bronner 1974).Bunun gerçekleşmemesi durumunda bitkilerde yaprak gelişmesi hızlanmakta pancarda şeker birikimi azalmaktadır (Forster 1970).
Toprağa gereğinden fazla uygulanan azot tahıllarda tanenin azot içeriğinin artmasına buna karşın nişasta miktarının önemli düzeyde azalmasına neden olmaktadır.Bu durum toprağa uygulanan azot miktarına bağlı olarak vejetatif gelişmesini artırabilmek için bitkinin fotosentez sonucu oluşan karbonhidratları kullandıkları şeklinde açıklanmaktadır.
Benzer şekilde azot fazlalığından meyve ve sebzeler de olumsuz şekilde etkilenmektedir.Azota bağlı olarak amidlerin birikmesi sonucu meyve ve sebzelerin tadı ekşimsi olmaktadır.Diğer besin elementlerinden biri ve ya birkaçının noksan olması ve fazla azot ilavesi, büyümeyi sınırlandırır ve geriletir.Bu şekilde bitkiler hastalığa tahammülsüz olup, çok geç olgunlaşırlar.Eğer besin elementleri arasındaki denge ve azot temini uygun ise,çimlenme safhasından, bitki büyüyüp gelişinceye kadar iyi ve canlı bir büyüme elde edilir.
AZOTUN BİTKİ SUYU (SUCCULENCE) ÜZERİNE ETKİSİ
Bitki için faydalı azotun çok fazla olması,vejetatif büyümeyi teşvik eder.Bu gibi şartlarda teşekkül eden hücreler,geniş ve hücre çeperleri ince olur.Protoplazmanın
Büyük kısmı su olduğundan,fazla azot ihtiva eden bitkiler,fazla oranda su ve az
oranda kuru madde ihtiva ettiğinden körpe yapılı olurlar.Fazla miktarda azot ihtiva eden körpe yapılı bitkilerin,lifli bitkiler için önemi büyüktür.Örneğin, pamukta fazla azot,liflerin zayıf olmasına sebep olmaktadır.Yine kendir bitkisinde de fazla azot istenilen bir durum değildir.
AZOTUN MEYVE VE TANE TUTUMUNA ETKİSİ
Azot düzeyi yüksek olan ortamlarda yetiştirilen bitkilerde vejetatif gelişmenin fazla
olmasından dolayı meyve ve tane verimi olumsuz yönde etkilenir.Yapılan çalışmalarda, fazla azot verilen domates bitkilerinin şartlar karbonhidrat sentezi için elverişli olduğu halde,meyve bile vermedikleri ve ya aşırı dercede vejetatif büyüme gösterdikleri tespit edilmiştir.Aşırı azot verilen domateslerde yine özellikle bakteriyel hastalıklar daha fazla
görülmüştür.Yapılan araştırmalar toprağa uygulanan azot miktarı arttıkça tane/ sap oranının azaldığını göstermiştir.Buğdaylarda gereğinden fazla azot yine yatmalara sebep olur.Fazla azot bitkilerin kırılmalara karşı dirençlerini de azaltır.Yatma özellikle tahıl bitkilerinde önemli bir sorundur.Yatma gösteren tahıl bitkilerinde sap hücrelerinin ince duvarlı ve büyük olduğu görülmüştür.Yatmayı engellemek için günümüzde artık; yatmaya
dayanıklı çeşitler yetiştirilmekte,hormon vb. kullanılmakta,azotlu gübreler doğru zamanda ve dozunda kullanılmakta,yavaş salınımlı azotlu gübreler kullanılmaktadır.
AZOTUN HASAT ZAMANI VE OLGUNLAŞMA ÜZERİNE ETKİSİ
Fazla miktarda ki azot gübrelemesinin bitkilerde olgunluk zamanını geciktirdiği sık sık
müşahede olunmaktadır.Bu gecikme, bazı mahsüller için büyük önem arzetmektedir.Yapılan bir araştırmada aşırı azot verilen buğdayda olgunlaşma 7-10 gün gecikmiştir.Olgunluk zamanındaki gecikme ile birlikte yatma ve saplarda ki pas enfeksiyonu da artmaktadır.Yine fazla azot uygulanan şeftali,elma,zeytin,bağ gibi bir çok
meyvede olgunlaşma gecikmiştir.Hasata yakın dönemlerde verilen fazla azot yine olgunlaşmayı geciktirir.Fazla azot,karbonhidratların vejetatif büyümede kullanılmasını ve vejetatif dokulardaki toplam basin maddelerini artırarak olgunlaşmayı geciktirebilir.
AZOTUN DÜŞÜK ISILARDAKİ ETKİSİ
Donma noktasının altındaki ısılara maruz kalan bitkilerdeki zarar,ekseriya azot temini ile artmaktadır.Bu durum azotun vejetatif büyümeyi teşvik etmesi ve bunun sonucu olarakta bitkideki şeker ve diğer karbonhidratların azalması ile izah olunabilir.Az karbonhidrat ihtiva eden bitkiler,fazla karbonhidrat ihtiva eden bitkilere nazaran donma zamanlarına karşı daha hassastırlar.Yapılan araştırmalar toprak donmadığı müddetçe bitkiler azotu absorbe etmeye devam etmektedir.Son 2-3 yıldır Ege ve Marmara bölgesinde geç ilkbahar donlarından zarar gören zeytinlerde yapılan analizlerden elde ettiğimiz sonuçlarda azotlu gübre fazla verilmiş,fosfor ve potasyum düşük çıkmıştır.
AZOTUN BİTKİ HASTALIKLARI ÜZERİNE ETKİSİ
Bitki ve çevre koşullarına bağlı olarak azot bitkilerin hastalıklara karşı dayanıklılığı üzerine etki yapmaktadır.Ortamda gereğinden fazla bulunan azotun ,bitkilerde mantari ve bakteriyel hastalıklara enden olduğu saptanmıştır.Örneğin arpa bitkisinde kahverengi pas (puccinia hordei), çeltik bitkisinde kahverengi yaprak lekesi (Helminthosporium oryzae) ve buğday bitkisinde kök boğazı ve başak çürüklüğü (Fusarium graminearum)
Hastalıklarının azot fazlalığına bağlı olarak ortaya çıktığı belirlenmiştir.(Bunescu ve ark.1972;Hak,1974)
Her bitkideki aşırı azot ve ya düşük azottan kaynaklanan hastalıklar ayrı ayrı ele alınmalıdır ve değerlendirilmelidir.Bu konuda genelleme yapmak olanaksızdır.Çünkü
burada azotlu gübrenin çeşiti,şekli,uygulama zamanı,uygulama dozu,önceden uygulanan azotun kalıntıları,toprak mikroflorası,NH4+ iyonunun NO3- iyonuna oranı bunda etkilidir.
(Huber ve Watson 1974).Fazla azot genellikle obligat parazitlerin (kara pas,külleme,kök uru, virüs) artmasına; düşük azot ise Fakültativ parazitlerin (yaprak lekesi ve yanıklığı,alternaria,solgunluk) artmasına sebep olur (Kiraly 1976).
FAZLA AZOTUN NİTRAT OLUŞUMUNA VE İNSAN SAĞLIĞINA ETKİSİ
Fazla miktarda azotlu gübreleme,sebzelerde ve yiyeceklerde zehirli olabilecek seviyelerde nitrat oluşumuna sebep olabilir.Bu husus bilhassa çocuklar ve hayvanlar için önemlidir.Hatta gıdalarda kanser yapan,Nitrosaminelerin teşekkülünüde artırabilir.Aşırı azot kullanılan meyve ve sebzelerin kokusu ve tadı da değişebilir.Raf ömrü,depolanma süresi kısa olur.Depo da ve depodan çıktıktan sonra meyve etinde
renk bozuklukları görülür.Meyve ve sebzelerde şeker oranı düşer,ekşimsi bir tat oluşur.
Fazla azot yeşil sebzelerde (ıspanak,marul,tere,roka vb.) nitrat birikimine neden olur,nitrat vücudumuzda nitrite dönüşür.Buda kanseri tetikler.
İLETİŞİM
Hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgi almak için hemen iletişime geç.